Hidrolik sistemlerde akışkan temizlik seviyelerini ifade eden birçok standart mevcuttur. Bunlardan en çok bilineni ISO 4406 standartıdır. Bu standartta, akışkanın 1 mililitresinde 4, 6 ve 14 mikrondan büyük partiküllerin adeti, sayılarla belirtilir. Örneğin bir servo valf için temizlik seviyesi 16/14/11 olarak belirtilmişse, 1 mililitrede 14 mikrondan büyük partikül adeti 10 ile 20 arasında olmalıdır.
Hidrolik sistemlerde pompalar, kontrol valfleri ve hidrolik motorlar için tavsiye edilen farklı temizlik seviyeleri karşımıza çıkar. Kirliliği izleyebilmek için partikül adedini sayan, kirliliği bilinen numune akışkan yardımıyla kalibre edilen cihazlar kullanılmaktadır. Sağlıklı bir birey, 30 mikrona kadar partikülleri gözle görebilmektedir. Bu sebeple baktığımızda temiz görünen bir akışkan, hidrolik sistemler için yeterli temizlik seviyesinde olmayabilir.
Partiküller sistem içerisindeki orifisleri tıkayabilir, kumanda kollarının sürgülerinin takılmasına sebep olabilir. Ayrıca kartriç valf popetlerinin de tam olarak kapanmasını engelleyebilir.
Hidrolik sistemlerde kirleticilerin sisteme girişinde birçok faktör rol oynar:
- Sisteme koyulacak yeni hidrolik yağın temizlik seviyesi, sistem için yeterli olmayabilir. Akışkan, bir filtreden geçirilerek yağ tankına doldurulmalıdır.
- Toz/kir sızdırmazlığı yapılmamış yağ tankı hatlarından tanka karışabilir.
- Zarar görmüş hidrolik silindir keçeleri, silindirin kapanması sırasında kirleticilerin sisteme girmesine sebep olabilir.
- İşlevini yitirmiş bir tank havalandırma kapağı da kirleticilerin sisteme girmesine sebep olabilir.
- Zarar görmüş sistem komponentleri (dişli pompalar, valfler gibi) de zamanla sistem içerisinde çalışma esnasında kirliliğe sebep olan bir diğer önemli faktördür.
Hidrolik sistemlerde kullanılan en basit filtreler emiş filtreleridir. Bu filtrelerde filtrasyon kapasitesi kabadır (150 mikron) ve filtreler genellikle pompanın emiş hattına montajlanır. “Spin on” filtreler daha iyi filtrasyon değerlerinde olup, hidrolik sistemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu filtrelerde genellikle filtre elemanının ne zaman değişmesi gerektiğini işaret eden bir gösterge yer almaktadır.
Filtrelerin sistem içerisinde montaj edileceği farklı konumlar yer almaktadır. Bunun için kirliliğin dikkatlice analiz edilerek, kirleticilerin sisteme en çok nereden girebileceği göz önünde bulundurulabilir. Ortam şartları da dikkate alınmalıdır. Filtreler genellikle emiş hattına, basınç hattına ve dönüş hattına yerleştirilir. Off-line filtrasyon sistemleri de kullanılmaktadır. Bu sistemlerde, akışkan ayrı bir pompa yardımıyla tanktan emilip filtreden geçirilir ve tekrar yağ tankına gönderilir.
Kirlilik kontrolü numune alınarak partikül sayan cihazlarda yapılabilir ya da laboratuvarlara analiz için gönderilebilir. Yağ tankının alt kısmında numune almak, kirliliğin tankın alt yüzeyinde fazla olması sebebiyle genellikle akışkanın durumu için bize sağlıklı bir fikir vermez. Bu sebeple tankın orta kısmında bir valf ve boru yardımıyla numune alınabilir. Bu işlem sırasında numune yağın kirlenmesini önlemek de önem taşımaktadır.
Sistemde temizlik seviyesinin izlenip takip edilmesi aynı zamanda sistem içerisinde zarar görmüş komponentlerin olup olmadığı konusunda da fikir verebilir. Yeterli filtrasyonun olması hidrolik sistemlerin ömrü için büyük önem taşımaktadır.
Bu yazının bir kısmı “An Introduction to Practical Hydraulic System Maintenance” kitabından alınmıştır.
Resimler eğitim amaçlı kullanılmıştır.